Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ekşi Kiraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vişne
- Tilmiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci
- Görmezlikten Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezliğe Vurmak
- Bulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Keder, Ebr, Stratus
- Emare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İpucu, Alamet, Delil
- Birader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilader, Erkek Kardeş, Arkadaş, Ede, Kardeş
- Aykırılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Muhalefet
- Benzerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
- Atışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa, Tartışma, Kavga
- Optimist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Yok Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir
- Ana Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okyanus
- Ürüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasılat
- Bonkör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Eli açık, İyi Yürekli
- Çağdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Uygar, Çağcıl, Asri, Muasır, Hemasır
- Fikrinden Taşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caymak
- Artırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Bırakmak, Mübalağa Etmek
- Askat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecza, Bölen
- Ok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen
- Sefarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
- Müessif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acı, Acınacak
- Şeref kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onur, Ün
- Mahcup Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek, Morarmak, Şişmek, Utanmak
- Süratli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı, Seri, Tez, Çabuk
- Kontratak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Akın, Karşı Saldırı
- Psikolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Tinbilimsel, Ruhi
- Dubara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Oyun
- Demin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayak, Biraz Önce, Şimdi, Şimdikinden Az Önce
- Çelişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz, Tezat, Zıddiyet
- Geçiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Savuşturmak, Atlatmak
- Avangart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncü
- Asmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
- Ansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
- Şüphecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkuculuk
- Epey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Hayli, Oldukça, Oldukça Çok, Az Denmeyecek Kadar
- Veznin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Ağırbaşlı, Ciddi, Ilımlı, Oturaklı, Vakur
- Telesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele Etmek, Aşıkmak
- Külliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Matbaacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basımcı
- Matah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimse, Mal, Eşya, Şey
- Çeyiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü