Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Güçlü, Canlı, Genç, Muhkem, Müsterih, Sağlam, Taze, Zinde, Tendürüst, Tüvana
- Tayyetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Yok Etmek
- Düvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamuk, Şibih Mün Harif; Devletler
- Abdomen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın
- Retrospektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geriye Dönük, Dünden Bugüne
- Göz Kırpımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza
- Kuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Günü, Ortak
- Mülk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Varlık, Taşınmaz Mal, Kuramak
- Setretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Self Servis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçal
- Tabankeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekecek
- Diyapozitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Yaslanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Güvenmek
- Mabut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak, Tapı
- Haberdarlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Oturuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Yüngül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Üstünkörü
- Ağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Sızı, Dert
- Köklenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayar
- Tepelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziştirmek, Hırpalamak, Yakşıca Dövmek
- Misak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Bağlaşma, Sözleşme
- Frame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve
- Oğurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Sezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feraset, His, Tehaddüs
- Tepreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek
- Bayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı
- Tarafgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlı
- Fayton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koçu
- Bayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Pespaye, Hemen Hemen, Âdeta, Kibar Olmayan, Basit, Sıradan, Alelade, Aşağı, Epey, Gerçekten, Hasis, Küçük, Oldukça, Süfli, Yoz
- Allak Bullak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Altüst Olmuş
- Motifli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgeli
- Aydınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh, Sarahat, Işık, Aydın, Berrak, Fer, Nur, Saf, Temiz, Vazıh, Ziya, Ziyalı, Gündüz
- Yüzünden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedeniyle
- Demirli Beton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betonarme
- Esirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Sertleşmek
- Tevekkeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Nedensiz, Boş Yere, Amaçsız
- Zillet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçalma, Aşağılık
- Veriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Ahali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
- Gülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahkaha
- Sirayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçme, Bulaşma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü