Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Değerinde Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek
- İhsanıhümayun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Rütbe
- Urgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kement, Halat
- Ekşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Gümrah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zinde, Bol, Sık, Çok, Gür
- Uzun Kulaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek
- Tecrübe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Deney, Deneyim, Sınama, Görgü
- Emir Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komut Vermek
- Kavilleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak
- Diyabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı
- Civar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
- Tedavi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Oturtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- Dalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Gizli İş, Dalavere, Geçici Sevgili, Tolkun, Çalkantı, Dalgınlık, Macera
- Sismograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depremölçer
- Evlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru
- Salıvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terk Etmek, Koyuvermek, Serbest Bırakmak
- Hurdahaş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak
- Asetat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Popüler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Güncel
- Tümü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Saygıdeğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayın, Muhterem
- Ayırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Tutmak, Yeğlemek, Açmak, Bölmek, Kesmek, Koymak, Saklamak, Sökmek, Üleşmek, Vermek
- Pişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Gına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç, Bıkma, Bolluk, Yetinme
- Kesinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katiyet
- Tazim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ululama
- Mağlup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Sındırmak, Yenmek
- Gökçül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semavi, Mavice, Mavimsi
- Tirildemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek
- Beyazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak, Beyazlaşmak
- Esirgemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Bağışlamak, Himaye Etmek, Sakınmak, Saklamak, Diriğ Etmek
- Usa Vurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakeme
- Kökenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıllı
- Röportaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşüm, Mülakat, Söyleşi
- Akçeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mali
- Vatandaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaşlık, Tabiiyet
- Büzüktaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Bunaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- İfrite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadaloz
- Tıknaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkız, Toplu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü