Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Devirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrî
- Bakıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah
- Müzeyyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekli
- Yaraşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Yaraşıklı
- Çizinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıyrık
- Nefaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefislik, Güzellik, Oflazlık
- Prömiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açılış, İlk Gösteri, İlk Sunum
- Tabiatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğacılık
- Ölçülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Engebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, İniş Yokuş, Kabarık
- Tavşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyan
- Mukavemet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Melike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Hükümdar, Padişah Karısı, Kraliçe
- Sıçanotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsenik
- Yelken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelkenli
- Narin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik, Yepelek
- Namahrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Yabancı
- Oksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Kanaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Ceset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü, Meyit, Naaş
- Yumruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Kural Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Şimşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Taksirkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanık
- Tesis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
- Mahzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı Deposu
- Mürgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
- Onum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş, Felah
- Nazikçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik
- Gereklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcap, Lüzum
- Frenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engellemek, Durdurmak, Yavaşlatmak, Gemlemek
- Süel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askeri
- Arama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol
- Tepkisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasif
- Basamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
- İrkmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Tiksinmek, Toplamak
- Satır Arası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Bağlaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müttefik
- Slayt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- İrtica kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gericilik, Kaytaklık
- Yan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü