Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Çırpmak, Ezmek, Hırpalamak, Silkelemek, Tartaklamak, Vurmak
- Cevval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faal, Divringi
- Yandan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Profilden
- Hanımanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Süst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Tazim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ululama
- Gece Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geceleyin
- Küre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvar, Dünya, Yeryüzü
- Kaskatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Aristokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Komedyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürmen
- Döner Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Mum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şam
- Asudelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık
- Ayrıcalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Canciğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Çok Yakın, Sıkı Fıkı, Pek İçten
- Teslim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Devretmek, Terk Etmek
- Hususiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf, Özellik
- Handikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pekent, Engel
- Depozito kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanca Akçası, Güvence
- İlbiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salyangoz, Sümüklü Böcek
- Dipfriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin Dondurucu, Donduraç, Buzdolabı, Dondurucu
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
- Ocaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baca, Mutfak, Ocak
- Sağbilge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Otacı, Atasagun
- Kuşku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Tereddüt, Kuruntu, İşkil, Şek, Endişe, Evham, Narahatlık
- Havalename kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havale
- Başkomutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkumandan, Serdar, Başbuğ
- Yazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Zenginleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkınmak, Palazlanmak
- Bağımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstakil, Tek Başına, Azat, Hür, Özgür, Özerk, Mutlak
- Morarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğermek
- Tebarüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirme
- Vesair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer
- Sürsalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstüne Yürümek, Hücum Etmek
- İsabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerindelik, Yanılmazlık, Düşme, Değme, Tutma, Vurma
- Sallapati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Düşünmeksizin, Dikkatsizce, Saygısızca, Patavatsızca
- Ultraviyole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morötesi
- Prese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmış
- Mebde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Başlangıç, İlke, Kaynak, Kök
- Üstler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkân
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü