Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahte, Yapma, Yapmacık, İçten Gelmeyen
- Kulumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Çıldırmak, Delirmek
- Satir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergi
- Mahsustan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Apse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban, İltihap, İrin Birikimi
- Tövbekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tövbeli
- Huşsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unutkan
- Hasetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Dümenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Derme Çatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Keyfiyetsiz, Uydurma, Üstün Körü, Bozuk Düzen, Önemsiz
- Hat Trick kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçleme
- Çarpık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Eğri Büğrü, Kötü
- Ana Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Vatan
- Öşürcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ondalıkçı
- Göçeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konar Göçer
- Hırpani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derbeder, Perişan, Süfli
- Ehram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpyak, Piramit
- Zamanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplamak, Nazara Almak
- Toprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi, Kara, Ülke, Zemin, Bölge, Tarla
- Andropoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaş Dönümü
- Kazıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj
- Kibir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Böbür, Burun, Gurur, Kasıntı, Büyüklük, Ululuk, Büyüklenme, Onur
- Yakıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurmak, Yormak, Münasip Görmek
- Sağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ker
- Cam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
- Yetişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Büyümek, Dayanmak, Erişmek, Gelişmek, Gitmek, İdare Etmek, Olmak, Öğrenmek, Takip Etmek, Ulaşmak, Uzanmak, Üremek, Varmak, Vasıl Olmak, Kafi Gelmek
- İfsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşalık
- Konak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menzil, Merhale, Misafir
- Köşe Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Hırslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Fevri, Kızgın
- Çalışkanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet
- Had kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kota, Sınır, Terim, Uç
- Yürütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çekmek, Olmak, Uygulamak
- Gufran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama
- Sinirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabi, Huysuz, Gergin
- Bıçkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külhanbeyi, Çapkın, Kabadayı, Deneyimli, Korkusuz, Gözü Pek, Yürekli, Cesur
- Vasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruman, Kayyum, Emanetçi
- Binnetice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
- Konsensus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşma, Anlaşma
- Yengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galibiyet, Zafer, Galebe, Utku
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü