Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bıldır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçen Yıl, Bir Yıl Önce
- Üstüne Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
- Kıstırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Örfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törece
- Apayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Çok Ayrı, Büsbütün Ayrı, Bambaşka
- Şans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Güman, İhtimal, Kısmet, Talih, Uğur, Yıldız, Felek
- Leleklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, İncelik
- Mazarrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Kısılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takabbuz
- Korucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşebeyi
- Nezaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
- Gürültü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hengâme, Patırtı, Şamata
- Oyalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Avunmak, Beklemek, Eğlenmek, Sallanmak
- Sirayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçme, Bulaşma
- Salavat Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Miftah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- Lütfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica Ederim
- Degaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Geniş, Serbest
- Murat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek, İstemek
- Tallahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vallahi
- Eşlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekvator
- Niteleyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye
- Kromozom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyaktaran
- Şuuraltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçaltı, Tahteşşuur
- Antika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Tuhaf
- Pelteleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Sulta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetke, Otorite
- Anılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlanmak, Yâd Edilmek
- Tamu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Fon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dipyüz, Alt, Görüntü, Kaynak
- Hurdahaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paramparça
- Endüstriyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınai
- Yalınkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek Kat, Dayanıksız
- Eğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Oyalamak, Durdurmak, Durdurmak; Avutmak
- Cesaretlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklendirmek
- Bağlam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bent, Demet, Deste, Kelep
- İt Canlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Yasakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Nöbetçi
- İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, Nüzul, Sekte
- Nahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Gereksiz
- Haysiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, İtibar, Onur, Saygınlık, Şeref, İtibar, Yalım, Iz Saygısı, Aygınlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü