Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Buyuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir
- İtibar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek
- Oylaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere, Tezekkür
- Hastalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Geçenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Koridor
- İmtina Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Kaçınmak
- Çıngırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıngırak
- Hükümranlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet
- Okşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş
- Nebula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
- Hileci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz, Hilekâr, Madrabaz, Oyunbaz, Oyuncu, Soytarı
- Çirkef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Bulaşkan, İğrenç, Pis, Bulanık Su
- Tahaşşüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığınak
- Dirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Hayat, Huzur, Sağlık, Varlık, Refah, Yaşayış, Erinç
- Zorbalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
- Daylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Eltopu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hentbol
- Sesteş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş Sesli
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
- Tevdi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Vermek
- Çomak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Tanrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Hak, İlah, Yaradan
- Hoşlanır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak
- Arkadaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Refik, Tomdaş, Yoldaş, Hempa, Bacanak, Eş
- Beyanname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirim, Bildirge
- Taşın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyat
- Maatteessüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maalesef
- Murdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis
- Yetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Gitmek, İdare Etmek, Kifayet Etmek, Ulaşmak, Kafi Gelmek
- Çağrılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- Gazaplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek
- Mırıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Homurdanmak
- Elçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefaret
- Ceza Atışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Penaltı
- Astana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşik
- Etmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faktör, Amil
- Uygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
- Kaytarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Vermek, İşten Kaçmak, İade Etmek, Reddetmek
- Yükseltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak
- Kaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Set, Uçurum
- Meşru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasal, Kanunlu, Törel, Yollu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü