Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Boş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz
- Şarap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakır
- Tevdi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Vermek
- Sportmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sporcu
- Acun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Âlem, Kainat, Evren, Kozmos
- Kiyaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varışlılık, Akıllılık
- Zeng kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çan, Çıngırak, Zil
- Kıyın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulüm
- Çınka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Telefon
- Salyangoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümüklü Böcek, İlbiz
- Genç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
- Tazim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ululama
- Pekitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekit Etmek, Tevkif Etmek
- Ötmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Saltık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salt, Mutlak; Azat, Hür
- Sohbet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Ölçülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Karakter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ira, Mizaç, Seciye, Tabiat, Kişilik
- Cılız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
- İnceltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törpülemek
- Varyasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşitleme, Değişim, Varyete
- Yaratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Saltanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sultanlık, Kağanlık, Bolluk, Şatafatlılık, Varsıllık
- Tulü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğuş
- Gezelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek
- Sabun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöven
- Tüberküloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Küldöken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Kadın
- Hemsohbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhatap
- Grafoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıbilim
- Uysal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimli, Yumuşak Başlı, İtaatli, Munis, Söze Bakan, Yumuşak, Yüzüyola
- Mucip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerektirici
- Ağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir, Zıkkım
- Hıyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hainlik, İhanet, Suistimal, Vefasızlık, Aldatma, Kötücülük
- Mahalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Yerel, Lokal, Yerli
- Peydahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Tecemmu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığınak
- Müteveffa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Çağrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübaşir
- Mabude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili, Tanrıça
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü