Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, İnsanoğlu
- Zübde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Yutak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belum
- Yordamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Yakışıklı
- İstinatgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Serazat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Hür
- Cirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim, Miktar, Oylum
- Sarf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Harcamak, Kullanmak, Tüketmek
- İşitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak
- İktisap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanım, Edinim
- Rahne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedik, Yarık, Deşik
- Âşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Tutkun, Ozan, Sevdalı, Meşhur, Müptela, Yangın
- İmarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırsız
- Havandeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havaneli
- Sam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcak Yel
- Ajanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günce, Andaç
- Asılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askı
- Kavrayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhata, Ufuk, Zihin
- Tenzil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirme
- Matematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlembilim, Cebir
- Benzerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
- Araştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı, Mütecessis
- Vehim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kurgu, Evham
- Darmadağınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Uygulanmaz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkmak
- Hezen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal, Değnek, Sopa
- Şevket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet, Görkem
- Kırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katliam
- Çizgilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- Devingen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Mütearrik
- Koordinatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümcü
- İhtiva Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, Kapsamak
- Buhari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şömine
- Melul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Mevlüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğum
- Kuduz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudurmak
- Muaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışık, İmtiyazlı, Özgür, Serbest
- Başarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffak Olmak
- Mazeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahane, Özür, Gerekçe, Zorluk
- Tağyir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek
- Şikeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınık, Kederli, Kırgın, Kırık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü