Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Başıboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Hür, Kayıtsız, Avare
- O Vakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Tayyarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
- Muhasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatan
- Alplık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahramanlık
- Komünist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızıl
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Kraker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıtırdak
- Zıkkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı, Zehir, Acı
- Bırakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevdi
- Kervankıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulpan
- Elifine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tastamam
- Muallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı; Bağlı, Bağınlı
- Duymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Çalapaça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Yürüterek, Sürükleye Sürükleye
- Dizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şalvar
- Kamusal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maşeri
- Jeotermik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerısıl
- Maketçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı Taslakçı
- Hoşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Beğenmek, Hazzetmek
- Pişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaat
- Kıymet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Kadir, Not, Paha
- Dragon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan
- Bendegân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullar, Köleler
- Sinir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabiyet, Asap, Öfke
- Yeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyecek
- Daire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğre, Çember, Çevre, İdare, Kat, Menzil, Ofis, Değre, Evir, Bölük
- Gıybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirme, Kötüleme, Kov, Kovculuk
- Kitabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıt
- Çıtırbom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türedi
- Mantıksal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantıklı
- Uyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahenk, Düzen, Geçim, İntibak, Mutabakat, Uygunluk
- Orijin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken
- Tekevvün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Tavlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Ufacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minicik, Küçücük
- Mükemmel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, İdeal, Harika, Kâmil, Komple, Şahane, Tam, Kusursuz, Yetkin
- Döküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çer Çöp, Değersiz, Enkaz, Kötü, Dökülüp Saçılmış, Ayak Takımı, İndifaat
- Müteveffa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Etki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak
- İşaret Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahadet Parmağı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü