Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Başörtülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarplı, Örtülü
- Şişmanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kökelmek, Semirmek, Toplanmak
- Donanımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli
- Usta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Cambaz, Ehil, Erbap, Mahir, Sanatkâr, Üstat
- Komando kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıncı
- Bileşke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vektör, Muhassala, Birleşme
- Nedret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azlık, Seyreklik
- Küre Kuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşak
- Bozgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun
- Yersiz Hareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
- Zalimce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Operatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerrah, İşletmeci, Onman, Hekim, Teknisyen
- Frigorifik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutmalı, Soğutucu
- Cıvıl Cıvıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Kalabalık, Neşeli
- Hamil Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak
- Çöğdürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşemek
- Sanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanlı, Günahkâr, Taksirkâr, Maznun
- Üzeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Beden, Boyun, Giysi, Kimlik, Satıh, Varlık, Vücut, Yüz, Yüzey
- Ocumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Ürkmek
- Karmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çengel, Kanca, Karıştırmak, Olta
- Güldürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komedi, Fars, Mizah
- Bıkkınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
- Orospu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe, Mal
- Bastırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Yaylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Maliyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Sülâle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy Sop, Aile, Ev, Hanedan, Soy, Tohum, Ocak
- Malikâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk, Yurtluk
- Seyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı, Nadir, Nadiren, Ara Sıra, Kimi Zaman
- Depresyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöküntü, Bunalım, Ruhsal Çöküntü
- Vefat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Husye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torba
- Fırıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Fırfıra, Fırlangıç, Foya, Hile
- Hürriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük, Azatlık, Erkinlik
- Sahiplenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Temeyyüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Menekşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benefşe
- Güdü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saik
- Asmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
- Bando kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıka, Takım, Topluluk
- Püsür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpazan, Tembel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü