Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimi, Kimisi
- Kademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Pille
- Cinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsî
- Serkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa Tutan, Başkaldıran
- Konsensus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşma, Anlaşma
- Sayma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, Telakki
- Katma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlhak
- Özel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hususi, Mahsus, Şahsi, Zati
- Bakmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terk Etmek
- Bozulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Tefessüh
- Bizatihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendisi, Kendiliğinden
- Girinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırtıl
- Harap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Bitkin, Laçka, Perişan, Viran, Yorgun
- İçermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhtiva Etmek
- Darıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Özlemek, Sağınmak
- Evolüsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrim, Gelişme
- Yalnız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Sadece, Ama, Bir, Hemen, Sade, Salt, Tenha, Şu Kadar Ki
- Lafakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Çarpıntı
- Umursamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Meraklanmak
- Haklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Yerinde, Uygun, Ülevli
- Uşak Saldırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük, Kürtaj
- Takışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalaşmak, Tutaşmak, İtiraz Etmek, Tartışmak
- Çekinmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuzca, Pervasız
- Eprimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhilal Etmek; Bozulmak; Yumuşamak; Erimek
- Muharip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı
- Harekat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranışlar, İşler; Manevra, Çarpışma, Çevirme, Kovalama
- Esna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı An, Sıra, O An, O Sıra
- Destek Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı Olmak
- Mütecaviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan, Tecavüzkâr, Geçen, Aşan, Saldıran, Sataşkan
- Duyarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassas
- Uyuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak
- Tatbik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamak
- Dolgunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol
- Ağyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabancılar, Başkaları
- Kaçma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Trafik Polisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Sakçısı
- Erozyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınma, Aşınım, İtikal
- Trafo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüştürücü
- Şarkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irlama, Teganni, Melodi, Ezgi
- Kasavet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Kampüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşke
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü