Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ağır Küre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barisfer
- Gardırop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysilik
- Tahmini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşık, Kararlama
- Kolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız, Bekçi
- Osmoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçişme
- Cinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Silkelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silkinmek
- Gayretkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalayıcı
- Beden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Gövde, Üst, Üzeri, Vücut
- İptida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, En Önce, İlk Önce, İlkin
- Devrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal, İnkılap, Islahat
- Görsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı
- Hemayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit
- Yaptırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Müeyyide, Kanun, Kuvvei Müeyyide
- İçerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Bozulmak, Kırılmak
- Münhezim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Prezervatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaput
- Yayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyerek, Ayakla, Bilgisiz, Naşir, Piyade, Yaya
- Gazanfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Davet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı
- Şaka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek
- Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmer, İftira, Kötü, Leke, Siyah, Toprak
- Teorikman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramca
- Kavramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
- Engelsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Uğrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Kısaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Kısa
- Dermansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz, Halsiz, Yorgun Argın, Bitik, Takatsiz, Bitkin, Kof
- Pafta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yivaçar, Yivleç, Leke
- Zülfüyâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zülüf
- Yalvarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica
- İnhidam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- Şamatacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültücü, Patırtıcı
- Omuzdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Hempa
- Arşiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Kalıtımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrsî
- Küsurat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püsürler, Fazlalık
- Yardımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muavin, Yamak, Yâr, Yaver, Asistan
- Meşrep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Yaradılış
- Feodalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derebeylik Sistemi
- Açma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otopsi, Şerh
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü