Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Arık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
- Hümanist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamcıl, İnsancıl
- Nakzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Mahv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Yok Olma
- Güdülebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Norm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgü, Genkural, Yerleşmiş Ölçü, Yasaya Uygun Durum
- Farklandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temyiz
- Sebzevatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manav
- Önel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Mühlet
- Faraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutalım Ki, Sayalım Ki, Diyelim Ki, Varsayalım Ki, Söz Gelişi, Ola Ki, Farz Edelim Ki
- Şamil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsayan, Kaplayan
- Uşak Salma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj
- Cakalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
- Büyüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrilik, Kocamanlık, Çap, Devlet, Heybet, İhtişam, Oran
- Kürsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Sandalye
- Yukarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Üste
- Tıraşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılsız, Yalan
- Beri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bu Yana
- Gündüz Feneri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenci
- Hasisleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pintileşmek, Eli Sıkılaşmak
- İhya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma, Diriltme, Dirim Verme; Geliştirme, Güçlendirme; Umut, Erinç Verme
- Tahavvül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Dönüşmek
- Oryantalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilim, Şarkiyat
- Vıcırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek
- Klasikleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşme
- Koyulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Sezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürem, Mevsim, Dönem
- İrdeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütalaa
- Buldozer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoldüzer
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Şelâle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan, Çavlan
- Yükümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükellef, Borçlu, Memur, Mükellefiyetli
- Vazgeçilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
- Ülküsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdeal
- Sertlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Husumet, Şiddet
- Sınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Bozulmak, Kırılmak, Dağılmak, Perişan Olmak
- Engel Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Çelmek, Göğüslemek, Menetmek, Önlemek
- Müstamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Sapa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ücra
- Arter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar, Trafiği Çok Yoğun Olan Yol
- Yom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur, İyi Talih; İyi Haber
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü