Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Akçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
- Mümkünlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanak
- Ceberut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz, Zorba
- Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Kırım, Kıran, Felaket, Facia, Kıyamet
- Hezimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Darmadağın Olma, Tarumar Olma, Yenilgi
- Epidemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salgın
- Saldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hücum, Taarruz, Tecavüz
- Kadit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskelet
- Organize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Işıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Mutlu, Ziyalı
- Belagat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi Konuşma, Düzgün Anlatma Sanatı, Retorik
- Haşarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcekler
- Milliyetsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Tanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahitlik
- Ruhsatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhsat
- Heba Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşa Gitmek
- Uymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Dinlemek, Gelmek, Yaraşmak, Tabi Olmak, Tebaiyet Etmek, Denk Gelmek
- Okşayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yumuşak
- Medenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygarlık
- Güncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Manav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğerti Satan, Sebzevatçı
- Taptaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıcır Gıcır
- Çevrilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşmek
- Yelkenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelken
- Gülgûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pembe
- Aksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Vurgu
- Süpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Kovmak, Tüketmek
- Sağ Salim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağ Selamet
- Haksızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizce
- Harlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek
- Küçük Çay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dere
- İttihaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Güvenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin, Emniyetli, Tehlikesiz
- Çilenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpinti
- Gütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk Etmek, Yönetmek, Sürmek, İzlemek, Otarmak, Takip Etmek, İdare Etmek
- Futbol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak Topu
- Ayaksilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
- Şifrelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizimlemek, Kotlamak
- Farz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Düşünmek, Sanmak, Saymak, Tutmak
- Paranoya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkil, Şüphe, Kuşku
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü