Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Abır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Haya, Haysiyet, Hürmet, Kadir Kıymet, Kıyafet, Şeref, Üst Baş
- Kambur Zambur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kambur
- Restore Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak
- Empresyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenimci
- Sinirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinir Hastalığı, Nevroz
- Kâgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Bina
- Matador kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa Güreşçisi
- Tarihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarihsel
- Ataerkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pederşahi, Patriarkal, Atahakan
- Hassasiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titizlik, Özen, Duygunluk, Duyarlık, Titizlik
- Gussalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı
- Bandaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Bağ
- Önsezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, İçe Doğma, Hissikablelvuku
- Alet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aygıt, Cihaz, Maşa
- Yinelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlamak, Tekrar Etmek
- Metotsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsiz
- Mızraksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargısız
- Avize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asman, Çilçırak
- Eleştiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kritik, Sınama, Tenkit, Yargılama
- İmparatorluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlhanlık
- Cenup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney
- Düşkünlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptila, Merak, Zaaf, Zül
- Haspa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın
- Üstyapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
- Hadisesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaysız
- Mükellefiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük
- Zerer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
- Fark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
- Araştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı, Mütecessis
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- Amplifikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselteç
- Füturist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemezci
- Betimlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasvir Etmek
- Tekstil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokuma, Dokumacılık
- Tezahür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Görme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede
- Mıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mismar, Üvendire
- Masif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Som, Çıta
- Pençe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El
- Açıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferahlatıcı, Güzelleştirici
- Farsça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü