Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Evirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Koyun Dede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Abonelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcülük
- Peşkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havlu, Peçete
- Takdimcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunuculuk
- Herkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümü, Hepsi, Hamı, Âlem, Cümle, Dünya, Kâinat, Millet
- Senkronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlı
- İçermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhtiva Etmek
- Repo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faiz
- Destek Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı Olmak
- Pintilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
- Yanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşmak, Çabalamak, Parıldamak, Parlamak, Çok İstemek, Çabalamak, Çok Üzülmek, Çok Sevmek
- Kritik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri, Nazik, Tehlikeli, Endişeli, Ciddi, Korkulu
- Zanaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaatkâr
- Kendilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik
- Rabbani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısal
- General kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paşa
- Yosma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç, Şen, Güzel, Taze, Fettan (Kadın)
- İhtiva Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, Kapsamak
- Nefislik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefaset
- Sustalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaylı Çakı
- Gönülden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan
- Herif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam
- Gerçekleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Yapmak
- Tahrik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Kışkırtmak, Körüklemek
- Münhani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
- Münhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Boş
- Bidayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlama, Başlangıç
- Fer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Parlaklık, Aydınlık, Güç, Kuvvet, Nüfuz, Canlılık
- Snop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züppe
- Germek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Uzatmak
- Yalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- İstinatgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Oyuncak Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavırçak
- Karınzarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periton
- Onarsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarziye
- Körfez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyort
- Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Yeniden, Gene, Bir Daha, Kaytadan, Yineleme
- Antrenman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, İdman, Spor
- Hapishane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü