Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şembe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumartesi
- Uğrulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Ayla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl, Hale
- Höyük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgan, Tepe
- Bağlılaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- Lisan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil, Zeban
- Kuduruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan
- Mübarek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Kutsal, Verimli, Bereketli, Uğurlu, Hayırlı
- Kösele Suratlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz
- Verimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Basık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak
- Omurga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel, Amudu Kari
- Kesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Vuruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsademe, Dövüş
- İnsicamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarlı
- Turfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Nadir
- Asal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Başlıca, Ana, Temel, Esasi
- Yitirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Kaybolmak
- Sıkı Fıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklifsiz
- Şaşırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Şaşmak
- İman Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak
- Ebabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Kırlangıcı
- Trekking kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Yürüyüşü
- Vazıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli
- Çatkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa
- Fit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödeşme, Razılaşma
- Ağabey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abi, Aka, Ağa, Efe
- Eğretileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiare
- Facialı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feci
- Şûra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meclis, Kurul
- Organize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Mandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkaç
- Kinin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulfata
- Mürettep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Tertipli
- İthalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış alım
- Ahiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbür Dünya, Öteki Dünya
- Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
- Konformist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydumcu
- Nahiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Bucak, Kamun
- Mırıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırlamak
- Kavşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü