Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İslam Gizemcisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasavvıf
- Tapınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet Etmek, Çılgınca Sevmek
- Dilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek, Arzulamak, Arzu Etmek
- Söylence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efsane, Mit
- Sofist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç
- Banak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma
- Anafor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, Çevrinti, Çevri, Burgaç, Girdap
- Tamlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleme, Tamamlama
- Fanatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Aşırı Düşkün, Tutkuyla Bağlı
- Pertav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız
- Namzet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aday, Yavuklu
- Boğumlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz
- İstinkâf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Aksilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terslik
- Kazançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi
- Ülküsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdeal
- Olur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza, Muvafakat, Evet, Olabilir, Tamam, Yakşı
- Alışveriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişki, İş, Muamele, Münasebet, Pazar
- Tahavvül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm
- Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dün, Evvel, Geri, Mazi
- Kesafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Yoğunluk
- Cihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşı, Gaza, Savaş, Harp
- Mihnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Unvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adres, San, Başlık
- Buat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutu
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Düçar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğramak
- Trafik Polisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Sakçısı
- Tertipçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci
- Yönetimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdari
- Vekâlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmanlık, Vekillik, Bakanlık, Nazırlık, Yetkililik
- Dayalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmış Olan; İlgili, Dair, Müstenit, Mebni
- Seğrimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seğirmek
- Kavuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Birleşmek, Buluşmak, Katılmak, Ulaşmak, Varmak, Vuslat
- Enf Lüanza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Grip, Salgın, Nezle
- Nükte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaka, Espri, İnce Anlam, Güzel Ve Şakalı Söz
- Ayak Tabanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya
- Tereddi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Zelzele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Sarsıntı
- Ayrıcalıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyazlı
- Hürmetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü