Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Özgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- İştahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazsız
- Çuğul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal, Muhbir
- Değişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübadele, Takas, Varyasyon
- İbadetgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak
- Abajur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpak, Örtük, Sayvan, Siper
- Kutlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşbaht, Mübarek, Uğurlu
- Şule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalım
- Gaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Hedef, Maksat, Meram, Murat, Uğur, Yol, Ergi
- Sungu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Takdime
- Diretme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnat
- Huy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damar, Doğa, Hasiyet, Haslet, Mizaç, Seciye, Tabiat, Tıynet, Yaradılış, Âdet, Alışkanlık
- Hacet Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Mağrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı
- Yetke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Velayet, Otorite, Sulta
- Ezancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müezzin
- Çeşitkenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokgen
- Aforizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeyiş
- Gaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tül
- Ödül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Mükafat, Mükâfat
- İtibaren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlayarak
- Önemsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
- And kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemin, Ant, Ahit, Söz Verme
- Seçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, İhtiyar, Kalburüstü, Seçkin, Teşhis
- Hırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğru, Harami, Oğru
- Alışveriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişki, İş, Muamele, Münasebet, Pazar
- Elöpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertenkele
- Abstre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyut, Mücerret
- Ağırkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengen, Ağırcanlı
- Lenger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapa
- Tifo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karasıtma, Yatalak, Karahumma
- Kullanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarruf
- Softalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnazlık
- Kişisel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsi
- Narenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Turunç
- Kanaatçil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumlu
- Gülgûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pembe
- Kıvrıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeç, Kıvrım
- Rahatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor
- Tırı Vırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Boş, Değersiz
- Savurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaymak, Saçmak, Sallamak, İsraf Etmek, Dağıtmak, Söylemek, Fırlatmak, Dökmek, Boşuna Harcamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü