Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çatlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Deli
- Bakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özen, Hizmet
- Şamil Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsamak
- Kızoğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
- Müsteşrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilimci, Şarkşinas
- Yahudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musevi
- Fırtınalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Apışlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ
- Kalça Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oma
- Haiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip
- Vandöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı
- Programsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlencesiz
- Telif Hakkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telif
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Gözerimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk
- Acara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar
- Morarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğermek
- Özlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişi, Zat, Özdek, Öz Madde, Cevher, Nelik, Mahiyet, İş, Kar, Husus
- Kabar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasır
- İç Mimar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dekoratör
- İncinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Gücenmek, Kırılmak
- Yarım Akıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Vehleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Ümera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amirler, Buyurmanlar
- İmkânlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapasite
- Zarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyan, Mazarrat, Dokunca, Hasar, Hüsran, Zayiat, Eksilme
- Büzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek, Buruşmak, Kırışmak, Ufalmak
- Şua kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işın
- Mevcut Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak
- Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
- İhtişamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Yom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur, İyi Talih; İyi Haber
- Tasnif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıflama, Ayırma, Bölümleme, Ayrılama
- Boy Bos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Kesim
- Ümitvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutlu
- İlke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
- Huzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik, Karşı, Kat, Keyif, Makam, Ön, Rahat, Rahatlık, Sükûnet, Yamaç, Yan, Dirlik, Baş Dinçliği, Gönül Rahatlığı
- Mankafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Eşlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekvator
- Dil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gönül, Lisan, Yürek
- Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü