Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çökmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Göçük, Pinpon
- İzdivaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenme
- Meydana Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serdetmek
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Derinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Süratli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı, Seri, Tez, Çabuk
- Alaçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak
- Ferah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntısız, Sevinçli, Geniş, Bol, Hafif, Sevinç, Sevinçlilik, Havadar, Aydınlık, İç Açıcı (Yer)
- Mikyas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Ebat, Ölçek, Ölçü
- Saklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Mahfuz, Örtülü, Mahfi, Hafi
- Rüzgar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yel, Bad
- Ses Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oy Vermek, Rey Vermek
- Çırpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çarpmak, Dövmek
- Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Başlamak, Buyurmak, Çıkmak, Dayanmak, Doğmak, Getirmek, İzlemek, Katılmak, Takip Etmek, Türemek, Ulaşmak, Uymak, Varmak, Yönelmek
- Üst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Arka, Beden, Giyecek, Giysi, Öte, Vücut, Yan, Yüzey, Mafevk, Artan
- Chip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Tanıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
- Hüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, Allah, Çalap
- Teraküm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Yığılmak
- Haresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevişsiz
- Konu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Husus, İş, Laf, Mevzu, Sayfa, Sermaye
- Nakletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Göçürmek, İletmek
- Tezyifkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Kötü
- Güleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüzlü, Mütebessim
- Kese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kestirme
- Özveri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedakârlık
- Kazanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Ekmek, Hak, Hasılat, Kâr, Para, Yarar, Temettü
- Şansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Paşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Uslu
- Tevazulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uysal
- Provoke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Yağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmer, Siyah, Yiğit
- Makro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Geniş
- Durendiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzgörür
- Tecavüzkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan
- Kullanıvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak
- Çit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeper
- Meni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ersuyu, Sperm, Atmık, Bel
- Hırslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Fevri, Kızgın
- Yarıyıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömestr, Sömestri, Sömestir, Dönem, Sömestre
- Merbutiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü