Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
- Harıl Harıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
- Lüks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Gösteriş, Gösterişli, Şatafat
- Tek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece
- Epik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destansı Eser, Sanat, Hüner
- Alelumum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle, Genel Olarak, Bütün
- Cesaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Gözü Peklik, Bahadırlık, Ataklık, Atılganlık, Cüret, Güven, Yürek
- Medlul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam
- Hint Kozu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindistan Cevizi
- Metfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar
- Tutumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdareli, Eli Sıkı, Hesaplı, Kanaatçil
- Yüzden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstten, Sathi
- Sücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Secdeye Varma, Yükünme
- Teselsül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silsile, Sıra
- Tahdidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamalar, Kısıntılar
- Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dizi, Düzen, Gün, Hiza, Nöbet, Rabıta, Saf, Silsile
- Müfessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorumcu, Açıklamacı, Tefsirci
- Çırçıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivil
- Tezayüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Dalaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dövüş, Dalaşma, Gürültülü, Arbede
- Aforizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeyiş
- Antoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçki
- Naçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Düşkün, Zavallı, Umarsız
- İstisna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksılık, Ayra, Ayrama, Ayrı Tutma
- Beraat Kazandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
- Yürek Darlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Kalitatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niteleyici
- İhtiyaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinim
- Katliam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırım, Soykırım, Kırın
- Haleldar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sarsılmak
- Kaçırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Delirmek, Kaldırmak
- Haber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadis, Bilgi, Salık, Söylenti, Sorak, Yenilik, Yüklem, Salkı, Uçar
- Aferist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavereci, Çıkarcı
- Akü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akümülatör, Akımtoplar
- İdam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmak
- Dinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dini
- Salavat Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Kaybolma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp
- Pörsümemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diri
- Ketmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapa
- Ateizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrıtanımazlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü