Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şirinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimlilik, Tatlılık
- Tıntın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Bomboş, Boş, Cahil
- Kofluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık, Bilgisizlik, Güçsüzlük
- Modülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişim
- Evsiz Barksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Başıboş
- Düşünceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasalı, Kaygılı
- Garaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Hedef, Kin, Maksat, Düşmanlık, Garez, Öcük
- Bürgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı, Çarşaf
- Vapur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi
- Salname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıllık
- Tabiat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Doğa, Haslet, Huy, Karakter, Mizaç, Yaradılış, Zevk
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Gelecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ati, Encam, İleri, İstikbal, Müstakbel
- Yetimhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirme Yurdu
- Kanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Düşünce, İnanç, Kanaat
- Eğlendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara
- Batmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
- Görelilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
- Fars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Meraklanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecessis
- Zanaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişe, Sanat, Sınaat
- Vesayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasilik
- Atıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembel, Uyuşuk, İşsiz, Boş, Aylak, İşe Yaramaz, Etkisiz, Süreduran
- Türkolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türk Bilimci
- Seyirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleyici, Temaşabin, Temaşacı
- Halik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratan, Allah
- Parıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Işıldamak, Parlamak, Yanmak, Yükselmek
- Yakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakacak, Yanacak
- Zem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergi
- Tırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Soyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abstre, Mücerret
- Yüzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Soymak
- Otorite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkili, Yetke, Sulta, Erke
- Cicili Bicili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü, Bezekli
- Hav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pamuk
- Direk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
- Taşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmak, Kükremek
- Sonsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Ebedi, Ebedî, Tükenmez, Bitimsiz, Sonrasız
- Kaide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düstur, Kural, Taban
- Gece Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geceleyin
- Sav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü, Dava, Haber, İddia, Söz, Tez, Önerme, Müddea
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü