Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şimendifer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katar, Tren, Demiryolu
- Şilep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Gemisi
- Mukayyet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Adaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlanmak
- Gıybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirme, Kötüleme, Kov, Kovculuk
- Acılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
- Eksiltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Ahzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Karışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahil, Müdahale
- Yapınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenmek
- Şeamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuzluk
- Kesif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Sık, Yoğun, Koyu, Saydam
- Yolcu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek
- Yeterlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlik
- Müdrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamış, Aklı Ermiş
- Tonton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli, Hoş, Güzel, Tombul (kişi), Hoşa Giden
- Müşavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstişare
- Zeng Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telefon Etmek
- Parlamento kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay
- Tekrarlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
- İtikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İman, İnanma, İnan
- Safsata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgicilik, Sofizm; Boş Söz, Asılsız Söz
- Yolukucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı
- Hata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Günah, Kusur, Suç, Yanılgı, Yanlış, Yanlışlık, Zühul, Ağdık, Yanılma
- Başarmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Ayıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Hane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Ev, Göz, Konut
- Uygarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeniyet
- İlave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katma, Ekleme, Ulama, Ek
- Latif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leziz, Yumuşak, Hoş, Gökçer Yepelek
- Zil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zeng Sesi
- Verme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevdi
- Müzahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Tavzih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
- Tomurcuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gonca
- Genç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
- Angıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanat
- Eğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Oyalamak, Durdurmak, Durdurmak; Avutmak
- İzafe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Eklemek, İlave Etmek, Katmak, Yüklemek
- Açık Artırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Müzayede
- Boyun Bağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kravat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü