Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şiir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşuk, Deyiş, Manzume, Nazım
- Bittabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Tabii, Doğal Olarak, Tabiatıyla
- Kovuşturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Araştırma, Takibat, İstintak, Takip
- Olgunlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişkin
- Kitapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
- Diyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye
- Poz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duruş, Çalım, Kurum, Süre
- Köhneleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küflenmek
- Yürüyüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyir
- Kınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
- Direniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Koyma, Dayanma, Mukavemet
- Monte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Montaj
- Ahu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan, Maral, Burçin, Ceren
- Bark kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınılan Yer, Mesken, Ev, Yapı, Otel, Park, Bahçe
- Taciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin Etme
- Dikici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
- Tüydürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Tetebbu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Duygusal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hissi, Birey, Romantik
- Nadir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ender, Seyrek, Az, Az Bulunur, Azrak
- Iskat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadaka
- Kayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayın Ağacı
- Nizamname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzük
- Dünya Malı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Servet, Varlık
- Gaseyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Bulantısı, Kusma
- Forma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Tereke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras, Bırakıt
- Zafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Arıklık, Güçsüzlük, Dermansızlık
- Miyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıstas, Ölçü, Ölçüt
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Laflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Sohbet Etmek
- Rihlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç, Ölme
- Dostane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostça
- Şiddetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak, Yükselmek
- Oksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Şura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konsey
- Parlayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak, Parlak
- Eke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Kart, Yaşlı, Yetişkin, Bilgin, Akıllı, Tecrübeli
- Cankurtaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambulans
- Öğütçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaiz
- Bomoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kollu Hamam Havlusu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü