Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şantöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı (Kadın)
- Ortadan Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bertaraf Etmek
- Müteşebbis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişimci, Teşebbüskâr, Girişken
- Cılız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
- Aranje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Şirin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Hoş, Melahatli, Sevimli, Tatlı, Cana Yakın
- Bismillah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besmele
- Koyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin, Katı, Tok, Yoğun
- Tahakkuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekleşme, Hayatileşme
- Telaffuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleniş
- Vezinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüsüz
- İfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine Getirme; Ödeme
- Pusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek, Saklanmak
- Müsebbip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedenci, Sorumlu
- Duyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyarlı, Duygulu, Hassas
- Kevgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç, Süzgeç
- Kutsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdis Etmek
- Gelin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kukla
- Sarsıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Titreme, Travma, Titreyiş
- Konsonant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Statüko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süregelen Durum
- Örtmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırma
- Tahlil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümlemek
- Kaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Düşünce, Efkâr, Endişe, Gaile, Gam, Merak, Tasa, Üzüntü
- Kabullenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek
- İmza Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol Çekmek
- Kamusal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maşeri
- Check-İn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş İşlemi
- Tanen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazı Tozu
- Ebabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Kırlangıcı
- Döndürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Bükmek, Vermek, Yönetmek
- İbadetgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak
- Bakanlar Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükûmet
- Tekstil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokuma, Dokumacılık
- Acara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar
- Kafiyesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyaksız
- Çepine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
- Telaffuz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Vazetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- Şom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Oğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırsız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü