Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şahsi İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dosya
- Şartlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullanmak, Güdülenmek
- Zarar Ederek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zararına
- İta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verme, Ödeme
- Düzeltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islah, Islahat, Reform, Rötuş
- Kırba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matara
- Ses Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
- Kaldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kriko
- Yoğunlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Staj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişim
- Tutsaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret
- Sırada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Kronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen
- Ziraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarım, Ekincilik, Çiftçilik
- Em kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Merhem
- Birkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Az Sayıda, Çok Olmayan, Bir Niçe
- Yatırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
- Doğaçlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrticalen
- İvaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Ödün, Taviz
- Fahişehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhane
- Tehevvür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpürmek, Öfkelenmek
- Kadeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Ters kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Hırçın, Huysuz, Münasebetsiz, Sert, Zıt, Karşıt, Uymaz, Elverişsiz
- Burum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm
- Kiralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek
- Yaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar, Karı, Koca, Pinpon, (Göz) Sulanmış
- Blender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırıcı
- Tecavüzkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan
- Ayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Dolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak, Tamamlanmak, Kaplamak
- Ekonomist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Başı Dumanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Atlanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlanmak
- Hayatta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Boy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destan, Kabile
- Mütemmim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleç
- İzoterm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşısı Eğrisi, Eş Sıcak
- Kolayca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolaylıkla, Kolay
- Teshin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıtmak
- Satıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayi, Tüccar, Esnaf
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü