Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İçkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- İlişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlılık, Ek, İlgi, İlişki, Münasebet, Merbut, Eklenmiş, Bağlanmış
- Yazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Kaydetmek, Sermek, Söylemek, Haber Vermek
- Hır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dalaş
- Menus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışık
- Yayma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşir, Teşmil, Tevzi
- Oranlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek, Hesaplamak, Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Ölçmek
- Yırtılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yırtık
- Mucip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerektirici
- Ahval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durumlar, Hâller, Olaylar, Davranışlar, Vaziyetler
- Örgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv
- Kırıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Yanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşmak, Çabalamak, Parıldamak, Parlamak, Çok İstemek, Çabalamak, Çok Üzülmek, Çok Sevmek
- Tiroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkanbezi
- Abra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Yük
- Bade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süci, İçki, Şarap
- Tolga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miğfer
- Artağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli, Artımlı, Bereketli
- Türel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki
- Arızalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sınmak
- Manen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhça, Duyguca, Gönülce
- Ergonomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbilim, İşlev
- Münasebetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısız, Aksi, Çirkin, Ters, Uygunsuz
- Difüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayım
- Fenalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlaşmak, Kötüleşmek
- İlbiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salyangoz, Sümüklü Böcek
- Eskimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Yaşlanmak, Yıpranmak
- Zorlukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç
- Sistit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
- Alın Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Mukadderat, Yazgı, Kader, Baht, Talih
- Sıvındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temyi Etmek
- Teolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilimci
- Yemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aş, Yemek Yeme, Yiyecek, Taam, Ekmek, Batmak, Çizmek, Dalamak, Delmek, Harcamak, Isırmak, Kemirmek, Lokma, Mahvetmek, Oymak, Tüketmek, Aşındırmak, Bitirmek
- Aşikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
- İmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik
- Anlayışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Dümbelek, Geri, Köylü
- İmdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
- Nükûl Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caymak, Kayıtmak, Vazgeçmek
- Küf Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küflenmek
- Bostan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçe
- Çocuk Yuvası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kreş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü