Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İçbükey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obruk, Konkav, Mukaar
- Tümsayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adedi Mürettep
- Noktalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenkit
- Soykırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyım, Genosit
- Ateizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrıtanımazlık
- Balıketinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolgun
- Kendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Özü, Zat
- İnce İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakış
- Çuğullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
- Dalgalandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurmak
- Işımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Yayımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir, Tabi
- Kuvvetlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
- Etkilenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir
- Metanetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Metin
- Lağvetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feshetmek, İlga, Kaldırmak
- Güleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüzlü, Mütebessim
- Ermiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eren, Aziz, Evliya, Veli
- Kâhı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marul
- İhvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın Dostlar, Arkadaşlar, Eş Dost
- Tabii Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket
- Tendürüst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sağlam
- Muharrirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazarlık
- Hurafe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körinanç, Boş İnan, Sanaka
- Düzenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
- Apaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Oturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- Müjdeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştucu, Öncü
- Vefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Sevgi Bağlılığı, Yetme, Yetişme, Kafi Gelme
- Rastık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme
- Mecnun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
- Talancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- İğrenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkrah
- Eziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap, Sıkıntı, Zulüm, Üzgü
- Aytaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekellim, Hatip
- Aşiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oymak, Uruk, Boy, El, Tayfa
- Görece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi
- Yaralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Kırmak, Vurmak
- Mehzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
- Okuryazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş, Bilgili, Aydın, Alim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü