Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İzole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtılmış
- Öncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek, Takdim Etmek
- Umursamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Garanti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teminat, Güvence
- Bedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay, Ayın On Dördü
- Cinsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşeylik
- Üleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- Külot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Don
- Evinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Kof
- Bivefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefasız
- Alçalma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Zillet, Zül
- Gerekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım Olmak, İcap Etmek
- Dudukuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papağan
- Fiyonk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelebek
- Derinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Dip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Derin, Kıç, Kök, Taban
- Dirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Yaşam; Yaşama Gücü
- Göden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe
- Okul Çocuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci
- Danışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat, İstişare, Müzakere, Müşavere, Konuşma
- Hafiyelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizmenlik
- El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem
- Banak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma
- Bilezik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelepçe
- Gram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağram
- Aşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahçı, Aşpaz, Lokanta
- Ayıbalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fok
Doğrusu Ayı Balığı şeklinde yazılır.
- Geçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh, Hat
- Enfeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşma, Bulaşım
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Bakiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalan, Artan, Kalıntı
- Koruyucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hami, Kalkan, Muhafız, Vaki
- Metafor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecaz, Uçlam, Eğretileme
- Dildar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Çakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlenmek, Bağlanmak
- Bekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret, Subay
- Organize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Terbiyeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimli, Görgülü, Edepli
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- Savsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Saymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibari
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü