Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İtiraz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek, Yuhalamak
- Hijyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık, Sağlık Bilgisi, Temiz, Sağlık Koruma
- Yardakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbir, Hempa
- Kısaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksir
- Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
- Paradigma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi, Örnek
- Benzeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
- Azamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
- Deflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek
- Şarkiyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilimci
- Biyoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirim Bilimi, Hayat İlmi
- Yamukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğiklik
- Ölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş
- Tavzih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama
- Goygoycu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenci
- Habercilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhbar, Jurnal
- Maytap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havai Fişek
- Muadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit, Dengeşik, Denk, Eşdeğer
- Mülevves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Kirli, Pis
- İltisak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme
- Chat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleşi
- Üniversite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darülfünun, Birdem, Fakülteler Birliği
- Rustai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Fezleke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Özet
- Kuşatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapan
- Birge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Mutabık, Ortaklaşa
- Bağıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
- Toraman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tombul, İri Yapılı, Genç İrisi
- Duymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Ana-Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Çerenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farfara
- Okullu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci
- Dirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Yaşam; Yaşama Gücü
- Kişmiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Esmer
- Duygulanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessür
- Somurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
- Kabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirayet, Kapasite, Yetenek, Beceri, Vasıf, Yetiklik
- Korunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Hâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
- Mülazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğmen
- Yedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Yedeğinde Götürmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü