Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İstisnasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksız
- Seki Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
- Zakkum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı Ağacı, Ağı Çiçeği
- Sömestri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl, Dönem
- Suratsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Çirkin, Huysuz, Somurtkan
- Ölçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Çap, Değer, Ebat, İtibar, Miktar, Mikyas, Miyar, Ölçüt, Tartı, Vezin
- Biilaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Şalban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tomruk
- Burhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt; Belgit
- Toplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
- Kafiyesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyaksız
- İsyankar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi
- Kefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamin, Oğa
- Midi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orta
- Kanamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek
- İçtimaiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim
- Heves Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatmak, Yeltenmek
- Epigraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıtbilimci
- Müslim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman
- Bağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyrukluk
- Yanlışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürüst
- Konvoy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Bölük, Katar
- Çıt Yok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Sakin
- Estağfurullah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aman Efendim, Rica Ederim, Öyle Söylemeyin, Utandırıyorsunuz Efendim
- Esirgememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak
- Sükûti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suskun, Sessiz
- Laf Anlamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Namertlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Nefislik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefaset
- Mahsuldar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Çelişmez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Pişdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncü
- Haşarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaramaz, Nadinç, Ele Avuca Sığmaz, Huysuz, Azgın
- Sınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık, Bozuk, Çıkık; Dağınık, Perişan
- Yazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharrir, Edip, Kalem, Müellif
- Çermik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplıca, Ilıca
- Halik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratan, Allah
- Soyağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Yapı Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şantiye
- Lengimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavsamak
- Ama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakat, Lakin Ancak, Yalnız, Ne Var Ki, Şu Da Var Ki
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü