Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İstihbar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Öğrenmek
- Orospuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişelik
- Sorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber
- Kof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, İçi Boş, Mazmunsuz, Bilgisiz, Yetkisiz, Güçsüz, Dermansız
- Politikacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasetçi
- Sirkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalma, Uğrulama, Hırsızlık
- Evirtim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akis
- Velev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İster, İsterse, Eğer, Hatta, Velevki, Olsa Da
- Ahlaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazbut
- Faikiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükseklik
- Akıbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonuç
- Hapishane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
- Gözlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede, Rasat
- Şişman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök, Semiz, Şişko, Tulum, Yoğun, Mülahham
- Atom Çekirdeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdek
- Tedris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Ders Verme
- Güdücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban, Sürücü
- Kısınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmsak Etmek
- Korsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Haydutu
- Fırlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
- Darmadağın Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezimet
- Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabancı, Issız Kır, Issız, Yabani, Issız Yer, El
- Sakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kusurlu, Aksak, Çürük, Eksik, Sakat, Şikest, Yarım
- Aparmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek, Çekip Götürmek, Çalmak
- Artırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzayede, Teras
- Güleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüzlü, Mütebessim
- Adaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlı
- Kart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İhtiyar, Bayat, Kartpostal, Köhne
- Dolaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Devretmek, Dolanmak, Gezinmek, Gezmek
- Sıkılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yüzsüz
- Ezcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
- Topaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırfıra, Fırlangıç
- Mevhum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanal
- Hasisleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pintileşmek, Eli Sıkılaşmak
- Faydasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafile, Yararsız
- Münasebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk
- Ulema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilginler, Bilimciler
- Botanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkibilim, Nebatat
- Yetenekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahir
- Zula Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Gizlemek, Saklamak
- Dipdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü