Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İnsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Can, Fert, Adam, Beşer, İn, İnsanoğlu, İsim, Kişi, Ölümlü, Sima
- Şemail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter
- Tali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci, Yan, İkincil
- Yan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
- Telakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş
- Kaynaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik
- Kelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Foya
- Adet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tane, Sayı
- Libas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Elbise
- Kazandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Bayrak Direği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönder
- Fıkır Fıkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- İstikrarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesiz
- Platform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düzlem, Seki, Düzlük, Temel, Ortam, Yükselti
- Bölüştürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim
- Asgari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Az, En Aşağı, En Düşük, En Azından, Minimum, Azra
- Parafin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
- Şüpheci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkucu
- Sûr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Hissiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygusuz
- Parlaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cila, Fer, Şaşaa
- Balya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deng
- Serpilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Müstesna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Ayrık, Şaz, Kural Dışı, Hariç, Sıra Dışı, Ayralı, Ayral, Ayranmış
- Atıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı, Yalancı, Palavracı
- Narin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik, Yepelek
- Poz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duruş, Çalım, Kurum, Süre
- Evsaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıflar, Hususiyet, Seciye, Nitelikler, Ayırtlar
- Geçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürümlü, Yürürlükte Bulunan, Sayılı, İleri Gelen, Makbul
- Şırakkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Muhariplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçılık
- Vahametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahim
- Abajur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpak, Örtük, Sayvan, Siper
- Benzemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andırmak, Okşamak, Sanısını Uyandırmak, Gibi Görünmek, Çalmak, Dönmek, Göstermek, Kaçmak, Kesilmek, Yaklaşmak
- Belirtken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amblem, Logo
- İştah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeme İsteği; İstek, Arzu
- Deva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Em
- Parmaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek
- Berbat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kirlenmek
- Masnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte, Uydurma, Yapma
- Aleyhtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü