Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İmale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Eğmek
- Partisip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaç
- Hıfzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Ezberlemek, Saklamak
- Yargıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkim
- Şefaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetme, Bağışlama, Aracılık, Ötün
- Aksiseda Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak
- Tedarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Sağlama, Edinme
- Püskül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçak
- Bol Bolamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
- Kep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Şehitler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüheda
- Düzenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
- Balıkkulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Midye
- Sömürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstemleke, Koloni
- Deflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek
- Abitleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahitleşmek
- Takma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Müstear, Suni
- Burgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matkap
- Ehlileşmiş Hayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil
- Karahumma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifo
- Meraklanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecessis
- Nihan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli
- Naziklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaket
- Tıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıngırdamak
- Zorba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derebeyi, Baskıcı, Acımasız
- Aznavur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, Asık Yüzlü, Korku Verici, Sert
- Geçerli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Girev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, İpotek, Rehine
- Refika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevce, Eş, Karı
- Fiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mim, Çengel, Makbuz
- Vaziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum, Hâl, Tavır, Yer
- Düşünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatır, Tefekkür
- Haberleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Muhabere
- Yanıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Şikayet Etmek, İstika Etmek, Tazallüm Etmek
- İlköğrenim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğretim
- Çepeçevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etrafını Alarak, Yüzük Kaşı, Fırdolayı
- Boşaltım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfrağ
- Değişken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak, Kararsız, Değişici, Mütehavvil
- Dileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica, Talep
- İştah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeme İsteği; İstek, Arzu
- Onay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü