Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İmalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretim (ler)
- Muhacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Katnav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrüsefer, Trafik
- Çapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Postacı
- Tahribat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Yıkımlar
- Dideban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Gözcü, Nöbetçi
- Varışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiyasetli
- Sakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
- Tacilî Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
- Görünen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahirî
- Kökeninden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Emmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amca
- Dargın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün; Soğuk, İlgisiz
- Lehtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraftar, Yandaş
- Emperyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmacılık, Sömürgecilik Yayılımcılık
- Papuççu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
- Makta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
- Atışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa, Tartışma, Kavga
- Tren Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
- Oldu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evet, Tamam
- Nazikâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edeple
- Gevezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Defnetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
- Tediye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek
- İmarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırsız
- Step kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozkır
- Kepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak
- Esrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dumanlı, Sarhoş, Esrimiş, Mest
- Kesinlikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katiyen, Kesin, Keskinlikle, Muhakkak, Mutlak, Mutlaka, Nasıl, Pekâlâ
- Aleni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortada, Açık, Meydanda, Belli
- Ademiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk
- Dayanışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El Birliği, Hemreylik, Tesanüt
- Girizgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
- Pay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Hisse, Üleş
- Çıldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Kulumak
- Amortisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Acıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazin, Trajik, Dramatik, Üzücü, Dokunaklı, Feci, Gussalı, Kederli
- Çınca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elektron
- Makaslanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Özgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Bakılırsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü