Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İlelebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen, Sonsuza Dek, Ebedî
- Nüfuzlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözü Geçen, Kuvvetli
- Habitat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt
- Otobiyografik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgeçmişsel
- Görece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi
- Patchwork kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yama İşi
- Veriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Bilgicilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safsata, Sofizm, Safsatacılık
- Mai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mavi
- Elmastıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elmas
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Teferrüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
- Töhmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlama, Kabahat
- Taşımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Dökmek, Duymak, Giymek, Hissetmek, Kaldırmak, Katlanmak, Üstlenmek, Nakletmek
- Ayın On Dördü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay
- Mırıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Homurtu
- Düşünmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere, Gözü Kapalı
- Numunelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Göstermelik
- Savuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak, Ekmek, İyileşmek, Kaçmak, Gizlice Kaçıp Gitmek, Geçmek
- Aforozlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- Kabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olası, Benzer, Cins, Gibi, Mümkün, Olabilir, Tür, Türlü, Olanaklı
- Tenkit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirme, Eleştiri, Noktalama
- Öğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, Meslek, Mezhep, Doktrin
- Amir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyuran, Buyurucu, Üst, Baş
- Doğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündoğusu, Şark, Maşrık
- Stil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üslup, Biçem, Tarz
- Mekanizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenek, Sistem
- Dinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulak Vermek, İşitmek, Söz Dinlemek, Uymak
- Süpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Kovmak, Tüketmek
- Eğe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga, Dıh
- Namlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Doğaçlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrticalen
- Renin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, Haykırış
- Terettüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Kıytırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Bayağı, Değersiz
- Çekince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahzur; Rezerv, İhtiraz
- Pörsümemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diri
- Teleolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ereksel, Erekbilimsel
- Verilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Uyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntibak, Riayet, Takip
- Karabasan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabus, Kâbus
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü