Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İdarecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneticilik
- Mücevherci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Kavilleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak
- Savacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Müjdeci
- Çatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Dam, Kurgu
- Bir Zamanlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
- Muhalif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Karşı, Karşıt, Yanaz
- Gizli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünmez, Mestur, Nihan, Yaşırın, İllegal, Kapalı, Mahrem, Örtülü, Saklı, Zımni
- Orantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oran, Orta, Tenasüp
- Gerçekleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Yapmak
- Slogan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uran, Savsöz, Şiar, Propaganda Sözü
- Men Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasak Etmek, Önüne Geçmek, Engel Olmak
- Harf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmce
- Hata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Günah, Kusur, Suç, Yanılgı, Yanlış, Yanlışlık, Zühul, Ağdık, Yanılma
- Çağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Yaş, Devir, Dönem, Asır, Bölüm, Devran, Gün, Zaman, Kurun
- Direnim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnat
- Cevahirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Serüven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macera, Sergüzeşt
- Mum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şam
- Domates kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızanak
- Tamah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Hırs, Doyumsuzluk
- Bakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özen, Hizmet
- Olgunlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişkin
- Yeke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman, Vekil
- Yakışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yaraşıklı
- Kısıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırmak, Sınırlamak, Tahdit Etmek, Hacir Altına Almak
- Cıbıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Peş Peşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardarda
- Alil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalıklı, Sakat
- Zahire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşlık, Tahıl, Azık
- Avlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak, Kandırmak, Aldatmak
- Müzmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen, Kronik
- Alt Bilinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahteşşuur
- İskelet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Kuru, Kemik Çatısı, Teşrih
- Kor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Sıkıntı, Üzüntü, Ateş, Köz
- İlk Olarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvela, Evvelce
- Çelimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska
- Hareket Tarzı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutum
- Yahşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Güzel
- Kifayet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elvermek, Yetmek
- İçin İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli Gizli, Yavaş Yavaş, Açığa Vurmayarak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü