Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Özerklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtariyet, Otonomi
- Elerki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demokrasi
- Çizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizik Çekmek, Hat Çekmek, Yemek
- Alışkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışkan
- Lakap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Ad, Müstear
- Ürperti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esme, Titreme
- Dikkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetik, Titiz
- Telif Hakkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telif
- Göt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dip, Kıç
- Obsesif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takınçlı
- Tamircilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmanlık
- Pürizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özleştirmenlik
- Defans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Şoför kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü, Haydavcı, Sürücü, Yöndemci, Kaptan
- Bekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret, Subay
- Ortaklaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbirlikli, Kolektif, Müştereken, Birge, Birlikte
- Vasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aracılık, Anahtar, Taşıt, Aracı
- Kira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcare, İcar
- Ulaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Varaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kağıt, Yazılı Kağıt, Varak
- Hamule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Duyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyu, İstihbarat, İzlenim, İhsas
- Semirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Körlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Mizahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülmece Yazarı
- Muvakkaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvakkati
- Okşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek, Sevmek, Sıvamak, Sıvazlamak, Dövmek, Övmek
- Dimağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyin, Bilinç, Derrake, İdrak, Zihin
- Süvari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlı, Eşkinci, Atlı Asker, Kaptan
- Takipsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemsizlik
- Kızıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Pudra
- Kartvizit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kart
- Rölativite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı
- İnatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Gâvur, İnat, Keçi, Direngen, Ayak Direyici
- Bedava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Ücretsiz, Karşılıksız, Emeksiz, Beleş, Caba, Havayi, Meccanen, Müft, Pulsuz
- Şizoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Karambol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşa, Birbirine Çarpma, Karışıklık
- Fark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
- Pozometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer
- Ziyalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Münevver
- Cimri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Hasis, Eli Sıkı, Ekti, Kısmık, Nekes, Sıkı, Varyemez
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü