Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Öykünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek Almak, İmtisal Etmek, Taklit Etmek
- Tutarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara
- Çöğdürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşemek
- Ziftlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Çizgilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- İrinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihaplanmak
- Velut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
- Hidrofor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subasar
- Döşemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
- Kambur Zambur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kambur
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- İlişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Bağ, Bağlantı, İlgi, İlişik, Münasebet, Rabıta, Temas, Alaka
- Aşağı Yukarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşık, Takribi, Tahminen
- Penguen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karabat
- Kaldırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül
- Elbette kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphesiz, Kuşkusuz, Elbet, Nasıl, Nasılsa, Pekâlâ, Zahir, Herhalde
- Güçlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhya
- Adisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap
- Ürün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıt, Önüm, Eser, Hasılat, Mahsul, Meyve, Semere
- Biçimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yakışıklı, Düzgün
- İtfaiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü
- Batma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulma, Gömülme, İnkıraz, Dağılma, Çöküş, Yok Olma, Son Bulma, Çökme
- İzah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
- Serkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa Tutan, Başkaldıran
- Gözletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Orantılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Araştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı, Mütecessis
- Menşur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı
- Talvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak, Hangar
- Karayazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Talih, Kara Baht
- Hapaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Yoğunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz, Kesafet, Kıvam, Trafik
- Bahane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Neden, Mazeret, Vesile, Kulp
- Aynı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzer, Özdeş, Tıpkı, Özdeşi, Eşiti, Bir, Nüsha
- Aklen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılca
- Yargı Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Rafineri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtımlık
- Kurşunlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güllelemek, Vurmak
- Kese Kâğıdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt Torba
- İmrenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıpta
- Bakışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenazur, Simetri
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü