Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Önce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvel, Evvela, Evvelce, İlkin, Peşin
- Müştehi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
- Birazdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Sonra
- Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesur, Cesaretli, Cüretli, Kabadayı, Korkusuz
- Dimağçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyincik
- Uzay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gök, Mekân
- Zıddiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Tenakuz, Uyuşmazlık, Karşıtlık
- Tahsis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Özgüleme, Örüleme; (Aylık) Bağlama
- Papak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpak, Külah
- Nokta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Konu, Yuv, Çekit, Bekçi, Benek, Derece, Gözcü, Nöbetçi, Puan, Radde, Sınır, Yer, Durak
- Nispeten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranla, Biraz, Göre, Oldukça, Yanında, Bir Dereceye Kadar, Şöyle Böyle
- Kütük Demir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütük
- Duman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Kötü, Tütsü, Tütün, Yaman
- Külte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Külçe
- Bırakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütareke Yapmak
- Muteber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Geçerli, Güvenilir, Saygın, Yalımlı, İnanılır
- Kayağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak
- Süratli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı, Seri, Tez, Çabuk
- Konsensus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşma, Anlaşma
- Ebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamacı, Nine
- Konukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Misafirhane
- Yaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahar, İlkbahar, Yaz Mevsimi
- Aksaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza
- Pişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göcen, Kedi
- Muhatap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemsohbet, Aytanan, Aytanç
- Yonmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontmak
- Emin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek, İnanmak
- Görgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe, Terbiye, Adabımuaşeret
- Meşhut Suç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçüstü
- Şımarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
- Topaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırfıra, Fırlangıç
- Samanuğrusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehkeşan
- Suçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahatli, Mücrim
- Özerklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtariyet, Otonomi
- Fesih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma
- Materyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçilik
- Gammazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuğullamak, Kötülemek, Satkınlık Etmek
- Koşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, İzlemek, Kaçmak, Kovalamak, Yüğürmek, Terfik Etmek
- Tariz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Öncel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selef
- Ağız Dalaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü