Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ömür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam
- Himayecilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Kallavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Muhteviyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
- Ufaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit
- Şairlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozanlık
- Muzlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Karanlık
- Rahatsız Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Kılgısal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamalı
- Eşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Astana, Başlangıç
- Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Kadın, Karı
- Delihane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tımarhane
- Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
- Spontane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlık, Kendiliğinden
- Sahici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek
- Kazıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oymak
- Mevcudiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
- Apansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansızın
- Çalışkanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet
- Entrika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Dek, Hile, Oyun, Dolap, Desise
- Deney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe
- Kısaltarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Öte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, O Taraf, Üst
- Onmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak, İyileşmek
- Zabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subay
- Uygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
- Benimsenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Art kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Geri, Öbür Yan, Ense, Peş
- Haberci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Muhbir, Müzevir
- İsticvap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorgu
- Yankılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Aksiseda Vermek
- Güçleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek
- Döleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime
- Kapsama Alanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhata Dairesi
- Mırıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırlamak
- Realist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekçi
- Karartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Kalbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Velut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
- Sayma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, Telakki
- Ezcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü