Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çözülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhal
- Efkârıumumiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai Fikir, Kamuoyu
- Batı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garp, Günindi
- Gülünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepaze, Komik, Matrak, Tuhaf, Güldürücü
- Yıldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedhiş
- Ekran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntülük
- Öldürülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maktul
- Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amel, Davranış, Eylem, Hareket, İş, Edim
- Öngün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arife
- Başmakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabıcı
- Kitapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
- Kurtuluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halas, Selamet, Necat
- Çıvgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filiz
- Öncecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnisiyatif
- Sıhhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksal, Sağlıklı
- İlke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
- Bılkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Erimek, Yumuşamak
- İham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma, Telmih
- Kendisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi, Özü, Şahsen
- Hububat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahıl
- Elhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası; İşin Sonu
- Kuram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazariye
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Ubudiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulluk, Kölelik
- Felah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş, Selamet
- İndividüel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bireysel
- Maden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
- Parsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş
- Pres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırıcı, Mengene, Baskı, Cendere
- İhtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlatma, Uyarma, Haberdarlık, İkaz, Uyarı, Anımsatma, Dikkat Çekme, Uyartı
- Kanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
- Yönlendirilebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Lüks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Gösteriş, Gösterişli, Şatafat
- Tevahhuş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkmek
- Hakkaniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Adalet, Doğruluk, Nasfet
- Müttehit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
- İşleyim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanayi
- Dehlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- Gagayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Martı
- Hüsün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzellik
- Münasebetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü