Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çocuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru
- Taze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Dinç, Yaş, Yeni, Yorulmamış
- Kom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl; Yayla Evi; Köy, Çiftlik
- Yiğitçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Yüreklilikle
- Akça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça Beyaz, Para, Nakit
- Halk Oyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması, Referandum
- Yoğuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif Etmek
- Boşuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes Yere, Beyhude, Boş Yere, Gereksiz, Nafile, Nahak, Yararsız Yere, Tevekkeli
- Sohbet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Yağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık
- Besmele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bismillah
- Kıyaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Oranlamak, Salıştırmak
- İlistir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzgeç
- Debbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güğüm
- Olabildiğince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça
- Taht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Sedir
- Örgüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilat, Teşekkül, Uyuşma
- Besi Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz su, Usare
- Şer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük, Fena, Kötü
- Tabii Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket
- Vatoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kedibalığı
- Tutkun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevdalanmak
- Çimme Tumanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayo
- Benzer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzeri, Müşabih, Mümasil, Dublör, Benzeşim, Bir, Emsal, Kabil, Misal, Nüsha
- Lup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Sel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın Su, Baskın, Yığın
- Momentum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız
- Gafil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymaz, Dikkatsiz, İhtiyatsız, Dalgın
- Karakabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan
- Teessüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Acıma, Üzülme, Acınma, Yerinme, Yazıklanma
- Tutarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara
- Tedarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Sağlama, Edinme
- Etanol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
- Nahif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Çelimsiz, Zayıf
- Mezuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, İzin, Yetki
- Sendrom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgi, Belirti, Sıkıntı
- Felç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla, İfliç, Nüzul, Sekte, İnme
- Lakırtı Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Kabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Gömüt
- Modülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişim
- Kıskıvrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Muhkem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü