Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe Çadırı, Otağ, Çadır
- Rezalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepazelik, Maskaralık, Rezillik, Skandal, Laskaralık
- Mükemmellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Füze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Roket
- Hızar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı, Biçki
- Darbelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
- Yazığı Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Ayarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakikleştirmek, Köklemek
- Tespit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Saptamak, Vermek
- Telef Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
- Hoşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Beğenmek, Hazzetmek
- İtaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlemek, Ram Olmak
- Temettü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç
- Gür Gür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürül Gürül
- Adem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Ölüm, Hiçlik
- Onaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Razı Olmak, Rıza Göstermek
- Hep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
- Gerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcap, Lazım, Lüzum, Lüzumlu
- Aitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik
- Vualet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Kanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katil
- Meridyen Düzlemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğlen
- Bahadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahraman, Yiğit, Batur, Alp
- Peşlnen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceden, Önden
- Cuma Akşamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perşembe
- Elektrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Çıngı, Çarpıcılık, Cazibe, Canlılık
- Epeyice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Köçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakkas, Rakkase
- Müstevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılıcı, Yayılgan, İstilacı, Salgın, Basan, Kaplayan, Bastıran
- Ozanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şairane
- Sedef Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedef
- Çırakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Üzüntüler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Müsadere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elkoyma
- Bakanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret, Vekâlet
- Orkinos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tonbalığı
- Parşömen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tirşe, Kâğıt
- Emperyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılımcı, Sömürgeci
- Etüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Nefes Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solumak
- İsyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, Başkaldırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü