Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zulmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak, Eziyet Etmek, İşkence Etmek
- Ağarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazlaşmak, Aklaşmak, Aydınlanmak
- Doz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Miktar
- Rejisörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmenlik
- Ticani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerici, Yobaz
- Dikit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Stalagmit
- Yargıevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Tecessüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Canlanmak
- Pas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarma, Küf
- Devre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönem, Fasıl, Çevrim
- Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devam, Kesim, Kıta, Tane, Kısım
- Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Yakışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk, Yaraşma
- Baldırı Çıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşsiz, Serseri, Şirret
- Haşhaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afyon
- Kınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
- Bozukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Fesat, İllet, Sekte
- Vasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruman, Kayyum, Emanetçi
- Öndelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avans, Peşin
- Raporlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
- Kira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcare, İcar
- Kopuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İssiz Güçsüz, Serseri
- Azar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylama
- İzlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takip
- Staj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişim
- Çekemezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haset, Zıddiyet
- Feci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Facialı, Musibetli, Trajik, Yürek Er Acısı
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Carcar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Yapıp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Taşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haya
- Ameliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylem, Uygulama, İşlem
- Rayiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüm Değeri, Geçer, Eder
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- Genişliğinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Şaşaalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltılı, Görkemli, Gösterişli
- Sükût kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susku, Susma, Sessizlik, Konuşmama, Söz Söylememe
- Neşterlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deşmek
- Aynagöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Sergüzeşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüven, Macera
- Sobelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü