Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ziyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Kayıp, Hasar, Hüsran, Zayiat
- Tehlike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekince, Ateş, Korku, Risk
- Yardımcı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Ne İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden
- İmalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretim (ler)
- Gayriciddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laubali
- İptidai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, İlkokul
- Adım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişim, Hamle, Etap, Aşama
- Yoğuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif Etmek
- Proses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreç
- Mıhlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakmak
- Karaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karartı, Leke
- Geçirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakil
- Kulumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Çıldırmak, Delirmek
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Pratikman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevce
- Bakışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenazur, Simetri
- Hava Tebdili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava Değişimi
- Muvazene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Denkleşme, Denk Gelme
- Hafızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezberlemek
- Epilog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sondeyiş
- Nobran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadan, Kaba, Sert, Gönül Kırıcı
- Kabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirayet, Kapasite, Yetenek, Beceri, Vasıf, Yetiklik
- Olumsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadsıma, Nefi, Selp
- Kanıtlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat
- Lafakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Çarpıntı
- Adaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlı
- Özellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni, Hassa, Husus, Hususiyet, İlim
- Sonsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Ebedi, Ebedî, Tükenmez, Bitimsiz, Sonrasız
- Zenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahî, Kara Derili
- Tenasül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üreme
- Oyuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktör, Aktris
- Başdizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başmürettip
- Taşeron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Üstenci
- Blender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırıcı
- Yüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Üstlenmek, Yıkılmak, Zorlamak
- Zayıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
- Patolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Rahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Ödev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
- Azılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azgın, Yaramaz, Korkunç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü