Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Canlı, Dimdik, Diri, Gümrah, Sağlam
- Enfraruj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızılötesi
- Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Dek, Derece, Gibi, Aşamasında, Derecesinde, Ölçüsünde
- Toplama İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artı
- Farfara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Boşboğaz, Çerenci, Gürültücü, Yaygaracı, Övüngen
- Sudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
- Ön Bilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebadi
- Esas Kanun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
- Çekinmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzsüz
- Düzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
- Balıketinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolgun
- Efkârıumumiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai Fikir, Kamuoyu
- Yeğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Güzel, Daha Yakşı, Müreccah
- Sakin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Savsaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal Etmek, Ertelemek, Lengitmek, Sallamak, Uğunmak
- Jartiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorapbağı
- Ekolojik Ortam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre
- Kırgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmiş, İncik, İncimiş, Katliam
- Sinirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinir Hastalığı, Nevroz
- Duluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakak, Yüz
- Kozmos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evren, Acun
- Mitoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylencebilim
- Çirkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Biçimsiz, Suratsız, Bed, Gudubet, İbret, Kaba, Karanlık, Münasebetsiz, Nahoş
- Mıntıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge
- Arkeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıbilim, Kazı Bilimi
- Gurup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Vahşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabani, Yabanıl, Yaban, Yamyam, İlkel
- Har kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın, Sıcak, Yakıcı
- Fay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Geda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenci, Fakir, Yoksul
- Ehlileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcilleşmek, Uysallaşmak
- Arozöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Sulama Arabası, Sulamaç
- Erken Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Hesaplıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı
- İbra Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
- Bileşim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terkip
- Hükmetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
- Müstevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz
- Kitapçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Risale
- Pişman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadim, Yeringen, Üzülen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü